CHP İzmir Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Dr. Aytun Çıray, Kobani'ye dönük IŞİD saldırılarını bahane ederek gerçekleştirilen provokatif ve yıkıcı eylemlere karşı pasif kalan hükümet ile güvenlik kurumlarının tavrını Meclis gündemine taşıdı.
CHP İzmir Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Dr. Aytun Çıray, Kobani’ye dönük IŞİD saldırılarını bahane ederek gerçekleştirilen provokatif ve yıkıcı eylemlere karşı pasif kalan hükümet ile güvenlik kurumlarının tavrını Meclis gündemine taşıdı. Çıray, konuyla ilgili olarak verdiği soru önergesinde “muhataplarına” zor sorular yöneltti.
Çıray, Meclis Başkanlığı’na verdiği yazılı soru önergesinde, bu eylemlere müdahale etmeyen siyasi irade ile güvenlik kurumu yetkililerini, “Devletin egemenlik haklarının kullanılmasına engel olma yoluyla vatana ihanet suçu işlenmiş olmuyor mu?” sorusuyla karşı karşıya bıraktı. Soru önergesinde, hem hükümeti hem de Genelkurmay Başkanlığı’nı bürokratik görevleri nedeniyle bu eylemlere “adeta seyirci kalan” tutumundan dolayı eleştiren CHP’li Çıray, şu “manidar” soruyu da yöneltti:
VATANA İHANET SUÇU İŞLENMİYOR MU?
“Türk bayrağı ve Atatürk büstleri Türkiye Cumhuriyeti’nin ideolojik değil, kurucu egemenlik sembolleridir. Egemenlik her devleti ‘devlet’ yapan temel unsur olduğuna göre, yetkililer bu olaylara müdahale etmeme kararını kendi başlarına mı veriyorlar? Yoksa idari, adli ve sivil yahut askeri güvenlik kurumlarının yetkililerinin esasen bir suç teşkil eden tutumları AKP Hükümetlerinin ‘açılım projesi’ Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını kullanmaktan vazgeçeceğine dair taahhütleri üzerine mi oturtulmuştur? Bu taahhütler kim veya kimler tarafından kime veya kimlere hangi gerekçelerle ne zaman verilmiştir?
DEVLET EGEMENLİK KAYBI YAŞIYOR
CHP’li Çıray, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yanıtlaması istemiyle verdiği önergede, Hükümete sorular yöneltirken, Genelkurmay Başkanlığı ile bölgede görev yapan mülkî amirlerin pasif tutumunu da yerdi. Çıray, Genelkurmay Başkanlığı’nın resmi internet sitesinde 2 ve 8 Ekim 2014 tarihleri arasında bölgede 28 ayrı terör ve kalkışma olayının yaşandığının açıklandığını hatırlattı. İnternet sitesindeki açıklamalara göre, yine aynı tarihler arasında sınır ihlali, petrol ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi olayların arttığının da altının çizildiğini belirten Çıray, “Sadece yedi günlük döküm bile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin belirtilen bölgelerde çok ciddi bir egemenlik kaybı içinde olduğunu ortaya koymaktadır” görüşünü ifade etti. Çıray, önergesine şöyle devam etti:
GÖREVLİLER MÜDAHALE ETMEYEREK SUÇA ORTAK OLDU
“Bu olaylara gerekli müdahaleleri yapmayan yerel idari, adli ve güvenlik kurumlarının yetkilileri, kendilerine bu doğrultuda davranmaları yönünde resmi hükümet talimatı ve emri verilmemişse, bu çok ciddi suçun sorumluları hâline gelmiş olmuyorlar mı? Kaldı ki, bu doğrultuda resmi hükümet talimatı veya emri olsa bile konusu suç teşkil eden emirlere veya talimatlara uymayı reddetmek önemli bir hukuk ilkesidir. Bu ilke ışığında, başta Genelkurmay Başkanlığı olmak üzere kanunsuz emirleri uygulayan devlet görevlileri suç işlemiş olmuyorlar mı? “
İŞTE CEVAP BEKLEYEN O ‘ZOR’ SORULAR
CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, gündemde önemli yer tutacak olan soru önergesindeki kritik sorular şöyle:
Türk bayrağı ve Atatürk büstleri Türkiye Cumhuriyeti’nin ideolojik değil, kurucu egemenlik sembolleridir. Egemenlik her devleti ‘devlet’ yapan temel unsur olduğuna göre, yetkililer bu olaylara müdahale etmeme kararını kendi başlarına mı veriyorlar? Yoksa idari, adli ve sivil yahut askeri güvenlik kurumlarının yetkililerinin esasen bir suç teşkil eden tutumları AKP Hükümetlerinin ‘açılım projesi’ Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını kullanmaktan vazgeçeceğine dair taahhütleri üzerine mi oturtulmuştur? Bu taahhütler kim veya kimler tarafından kime veya kimlere hangi gerekçelerle ne zaman verilmiştir?
Egemenlik kaybına neden olan ve ‘devleti’ devlet olmaktan çıkaran politikalarınızın anayasal ve yasal dayanakları nedir? Böyle bir dayanak yoksa hükümetiniz Türkiye Cumhuriyetini egemenlik haklarını kullanmasına engel olma yoluyla vatana ihanet suçunu işlemiş olmuyor mu?
Bu olaylara gerekli müdahaleleri yapmayan yerel idari, adli ve güvenlik kurumlarının yetkilileri de, kendilerine bu doğrultuda davranmaları yönünde resmi hükümet talimatı ve emri verilmemişse bu çok ciddi suçun sorumluları hâline gelmiş olmuyorlar mı?
Kaldı ki, bu doğrultuda resmi hükümet talimatı veya emri olsa bile konusu suç teşkil eden emirlere veya talimatlara uymayı reddetmek önemli bir hukuk ilkesidir. Bu ilke ışığında, başta Genelkurmay Başkanlığı olmak üzere kanunsuz emirleri uygulayan devlet görevlileri suç işlemiş olmuyorlar mı?
Genel Kurmay Başkanlığının resmi sitesine göre son bir yılda kaç Türk bayrağı yakılması ve yırtılması olayı vuku bulmuştur? Tahrip edilen veya parçalanan Atatürk büstü ve heykeli sayısı kaçtır?
Yine sitenin bu yayına başlamasından bugüne kadar toplam olarak kaç adet toplu taciz ateşi, yol kesme hadisesi, bina ve araç kundaklaması, uyuşturucu, akaryakıt, silah kaçakçılığı konusu olan sınır ihlali gerçekleşmiştir? Bunlar nerede, hangi tarihlerde vuku bulmuştur.
Genel Kurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yayımlanan olayların başlangıcından bu yana zarar gören kaç vatandaşın zararı tazmin edilmiş, yıkılan veya parçalanan Atatürk büstleri kundaklanan özel-resmi araçlar ve binalar konusunda neler yapılmıştır?
ARTUKLU HABER AJANSI
--
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55